Tunus’ta Çölün Kalbinden Akdeniz’in Kıyısına: Binbir Gece Masallarından Bir Ülke
- Erkut Er
- 11 Oca
- 4 dakikada okunur
Sahra’dan Sahil Tatiline: Douz’dan Yasmine Hammamet’e Bir Tunus Macerası
Tunus, çölün sonsuzluğundan Akdeniz’in serinliğine geçiş yapabileceğiniz eşsiz bir coğrafya. Bu yazıda, çölün kapısı Douz’dan başlayıp Akdeniz’in incisi Yasmine Hammamet’te sona eren unutulmaz bir yolculuğa çıkıyoruz. Yol boyunca her durak, Tunus’un zengin tarihini, kültürünü ve doğal güzelliklerini gözler önüne seriyor.
---
Douz: Çölün Sıcak Kucaklaması
Yolculuk, Sahra Çölü’nün kapısı olarak bilinen Douz’da başladı. Altın kum tepeleriyle çevrili bu çöl kasabasında deve sırtında bir geziye çıktım. Çölün genişliği, sessizliği ve sonsuzluğu insanın ruhunu dinlendiriyor. Douz’da geleneksel bir bedevi kampında gece geçirdim. Kamp ateşi etrafında yerel yemeklerin tadını çıkarırken, çöl gökyüzündeki yıldızların altında büyülendim.
---
Tozeur ve Şot El Cerid Tuz Gölü
Douz’dan sonraki durağım, palmiye bahçeleriyle ünlü Tozeur oldu. Burada, taze hurmaların ve yerel el sanatlarının keyfini çıkarırken, bölgenin sıcak ama misafirperver atmosferi beni etkiledi.
Ardından, büyüleyici Şot El Cerid Tuz Gölü’ne doğru yola çıktım. Tuz gölünün üzerindeki pembe ve beyaz tonların yarattığı manzara adeta bir ressamın paletinden fırlamış gibiydi. Burada geçirdiğim zaman, fotoğraf makinemin hafızasında olduğu kadar zihnimde de kalıcı bir iz bıraktı.
Sahra’nın Derinliklerinde Star Wars Köyü
Douz’dan başlayan çöl yolculuğum, beni Star Wars serisinin çekildiği unutulmaz bir köye götürdü. Tunus’un tatlı esintisi altında, “Tatooine” gezegenine ev sahipliği yapan Matmata’daki bu köy, sinema tarihine damgasını vurmuş sahnelerle dolu. Star Wars hayranları için bu köy, gerçek bir hac noktası. Kulübe tarzı yapılar, çölde yaşamın antik bir versiyonunu sunarken, her köşede filmin sahnelerini yeniden yaşar gibi hissettim.
Burada yerel halkla sohbet etme şansı buldum ve Star Wars’un bölgeye kattığı turistik canlanmayı dinledim. Bu eşsiz mekan, hem bilim kurgu severler hem de tarih meraklıları için unutulmaz bir durak.
Adrenalin Dolu Off-Road Deneyimi
Çölün sessizliğini bir kenara bırakıp, Douz yakınlarında unutulmaz bir off-road macerasına atıldım. 4x4 araçlarla altın sarısı kum tepelerinin üzerinden hızla geçerken, adrenalin damarlarımda akıyordu. Sert kum yığınlarından süzülen lastiklerin çıkardığı ses, çölün derin sessizliğiyle birleştiğinde bambaşka bir atmosfer yaratıyordu.
Bu deneyim, çölü sadece yürüyerek ya da deveyle gezmenin ötesinde, tamamen farklı bir açıdan görme fırsatı sundu. Güneş batarken, aracın camından çölün kızıl tonlarını izlemek, yolculuğun en büyüleyici anlarından biriydi.
---
Chebika: Dağların ve Suyun Buluştuğu Yer
Tozeur yakınlarındaki Chebika Vahası, bu rotanın en büyüleyici duraklarından biri oldu. Çölün sarı tonlarından sonra, palmiye ağaçlarıyla çevrili bu serin vaha adeta cennetten bir köşe gibi geldi. Chebika, “Güneşin Kasabası” olarak bilinir ve buranın kayalıklarına vuran güneş ışığı, harika bir manzara yaratır.
Doğal su kaynaklarının oluşturduğu küçük şelalelerde serinledim ve tepelerde kısa bir yürüyüş yaparak vahanın panoramik manzarasını seyrettim. Burada, çölün kuraklığı ile suyun hayat verdiği yeşilliklerin çarpıcı tezatını hissettim.
---
Tamerza: Şelaleler ve Tarihi Köy
Chebika’dan sonraki durağım Tamerza Vahası oldu. Eski bir dağ köyünün kalıntıları arasında dolaşmak ve küçük ama etkileyici şelaleleri görmek unutulmaz bir deneyimdi. Tamerza’nın terk edilmiş taş evleri, geçmişin izlerini taşıyor ve size zaman içinde bir yolculuk yapıyormuşsunuz hissi veriyor.
Tamerza Şelalesi’nde biraz vakit geçirip doğanın sakinliğini dinledim. Çölde böyle bir su kaynağı görmek, hayatın en sert koşullarda bile nasıl var olduğunu anlamamı sağladı.
---
Kayrevan: Tunus’un Manevi Başkenti
Chebika ve Tamerza’daki serin vahalardan sonra rotamı Kayrevan’a çevirdim. Tunus’un en eski ve en kutsal şehirlerinden biri olan Kayrevan, İslam dünyasının manevi merkezlerinden biri olarak kabul ediliyor.
Burada ilk olarak Ulu Cami (Sidi Ukba Camii)’yi ziyaret ettim. Bu etkileyici yapı, İslam mimarisinin ve sanatının en güzel örneklerinden biri. Cami avlusunda dolaşırken, sütunların zarafeti ve mimarideki detaylar beni büyüledi.
Kayrevan ayrıca ünlü halıları ve tatlılarıyla da tanınır. Dar sokaklarda dolaşarak yerel halı atölyelerine uğradım ve el yapımı eserlerin hikayesini dinledim. Şehirden ayrılmadan önce meşhur Makroudh tatlısını tatmayı da ihmal etmedim.
---
El Jem: Tarihin İzinde
Kayrevan’dan sonraki durak, Roma İmparatorluğu’ndan kalma El Jem Amfitiyatrosu oldu. Bu devasa yapı, Tunus’un antik geçmişine ışık tutuyor. Arenanın ortasında dolaşırken, buranın bir zamanlar gladyatör dövüşlerine ve büyük etkinliklere sahne olduğunu hayal ettim. El Jem, Tunus’un tarihsel çeşitliliğini en etkileyici şekilde yansıtan yerlerden biri.
---
Sousse: Denizle Tarihin Buluştuğu Şehir
Sousse’a vardığımda, şehrin tarihi medinesinde dolaşarak dar sokaklarda kaybolmanın keyfini çıkardım. Baharatlar, el yapımı seramikler ve halılarla dolu dükkanlar arasında alışveriş yaparken, Akdeniz’in serin esintisi bana eşlik etti.
Sousse ayrıca Tunus’un en güzel kumsallarından bazılarına ev sahipliği yapar. Gün batımında sahilde yürüyüş yaparken, bu şehrin tarih ve doğayı nasıl bir arada sunduğunu düşündüm.
---
Hammamet ve Yasmine Hammamet: Rüya Gibi Bir Son
Yolculuğun final noktası, Akdeniz’in mavi sularıyla buluşan Hammamet ve onun zarif bölgesi Yasmine Hammamet oldu. Hammamet’in tarihi medinesinde dolaşarak, el yapımı eşyalar ve yerel lezzetlerle dolu bir gün geçirdim. Beyaz duvarlar ve rengarenk çiçeklerle süslenmiş dar sokaklar, şehrin romantik atmosferini tamamlıyordu.
Son olarak, lüks otellerin ve restoranların bulunduğu Yasmine Hammamet’e geçtim. Burada Akdeniz’in berrak sularında yüzerek, çölün sıcak kumlarından Akdeniz’in serinliğine ulaşmanın huzurunu yaşadım. Bir kafede oturup Tunus’un ünlü nane çayını yudumlarken, geride bıraktığım macerayı düşündüm.
---
Douz’dan Yasmine Hammamet’e: Bir Yolculuk Hikayesi
Douz’un çöl sessizliğinden Chebika ve Tamerza’nın serin vahalarına, Kayrevan’ın manevi atmosferine ve Yasmine Hammamet’in sahil lüksüne uzanan bu yolculuk, Tunus’un büyüleyici çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Her durak, kendine has dokusuyla unutulmaz anılar bırakıyor. Eğer hem tarihin izini sürmek hem de Akdeniz’in tadını çıkarmak istiyorsanız, bu rota sizin için ideal. Tunus’un büyüsünü hissetmek için hazır olun!
Comments