top of page
  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • YouTube
Ara

Atina'dan Zamanın İzinde

  • Yazarın fotoğrafı: Erkut Er
    Erkut Er
  • 2 Şub
  • 1 dakikada okunur

Atina Havalimanı'na indiğim an, antik Yunan'ın büyülü atmosferi beni sarmıştı. Metroya atlayıp Syntagma Meydanı'na ulaştığımda, kalbim heyecandan hızla çarpıyordu. Parlamento binasının önündeki nöbet değişim töreni, beni zaman makinesine bindirmiş gibi hissettirdi.

Ertesi gün, Akropolis'e tırmanırken, her basamak beni tarihin derinliklerine götürüyor gibiydi. Partenon'un ihtişamlı görüntüsü karşısında hayranlıkla donakaldım. Etrafımda antik Yunan mitolojisinden fırlamışçasına gezinen turistler arasında, kendimi bir film sahnesinde gibi hissettim.

Akropolis'ten sonra Plaka'nın dar sokaklarında kaybolmak, benim için ayrı bir keyif oldu. Renkli evler, küçük butikler ve geleneksel tavernalarla dolu bu mahalle, beni büyüledi. Bir akşam yemeği için seçtiğim taverna, bana unutulmaz bir Yunan lezzeti deneyimi yaşattı.

İkinci gün, Antik Agora'yı ziyaret ederek Atina'nın kalbinin attığı yeri keşfettim. Attalos Stoası'nda oturup, antik Yunan filozoflarının izinden giderek düşüncelere daldım. Roman Agora ise bana Roma İmparatorluğu döneminin ihtişamlı günlerini hatırlattı.

Son günümde, Pire Limanı'nda gün batmadan Girite gitmek için feribota bindim. Şehrin ışıklarının yansıdığı deniz, bana huzur dolu anlar yaşattı. Atina'dan ayrılırken, içimde derin bir tatmin duygusu vardı. Bu şehir, bana sadece tarihi bir yolculuk değil, aynı zamanda kendi iç dünyamla bir yolculuk fırsatı da sunmuştu.




 
 
 

Comentarios


2019-06-28 19-25-07.JPG

@kendicapindabirgezgin

bottom of page